Klavyelerin ve dokunmatik ekranların her yaştan insanın yaşamının neredeyse tüm anlarına sızdığı bir çağda, kalem kağıda övgü kulağa romantik gelebilir. Yine de bu basit eylemin nostaljiden öte bir anlamı ve etkisi olduğu pek çok araştırmaya konu olmuş bir gerçek. Elle yazmanın beynin farklı bölümlerini bir arada çalışmaya zorlayarak bilişsel ve ruhsal gelişimi olumlu yönde etkilediğini biliyoruz.
Elle yazarken kullandığımız ince motor beceriler, beyinde yeni nöral bağlantılar kurmamızı sağlayarak beyin gelişimini ve elastisitesini olumlu yönde etkiliyor. Bu dokunsal deneyim, dopamin ve serotonin gibi hormonların salgılanmasını da tetikleyerek genel manada rahatlamamıza ve stresten arınmamıza yardımcı oluyor. Aynı şekilde, elle yazmanın klavyeyle yazmaya kıyasla yavaşlığı, düşüncelerimizi daha yakından analiz etmemizi, aralarından en önemlilerini kayda geçirmemizi sağlıyor.
Ruhsal olarak, düşüncelerimiz ve yazma eylemi arasındaki öznel bağ, ortaya çıkan materyal ne olursa olsun onunla daha derin ilişkiler kurmaya zorluyor bizi. Bu ilişkinin bilgileri hatırlamamızı kolaylaştırdığını ve hafızamızı uzun vadede olumlu yönde etkilediğini biliyoruz. Bunun yanı sıra, elle yazmanın öngörülebilir ritmi, bedeni bir eylemle meşgul ederken daha derin düşünmeyi sağlayan meditatif bir etki yaratıyor.
Bugün ilkel teknolojiler gibi görünen kalem ve kağıtla haşır neşir olmak, tüm bu olumlu etkileriyle bizi nostaljik ve "antika" insanlar yapmanın tam aksine, gelişmiş teknolojilerle daha rahat bağ kurmamızı sağlayacak yaratıcı bir pratik olabilir.
Furkan Çolak
Stratejist & Metin Yazarı
Geri bildirim kelimesini duyduğumuzda aklımıza genellikle hataların veya eksikliklerin konuşulması gelir. Aslında çoğu zaman hepimizin farkında olduğu gibi, etkili bir geri bildirim kültürü, olumlu ve yapıcı yorumları teşvik ederken aynı zamanda gelişim i
Picasso bir restoranda otururken bir adam onu tanır ve yanına gelerek uzattığı peçeteye bir şeyler çizmesini rica eder. Picasso adamı kırmaz ve cebinden çıkardığı kurşun kalemiyle kara kalem bir çizim yapar. Birkaç çizgiyle tam bir Picasso eseri olan bir
Her fırsatta söylediğimiz bir şey var: Çalışan deneyimi atıştırmalıkların, etkinliklerin ve hediyelerin çok daha ötesinde! Bu gibi jestler ancak çalışanı anlayan, ihtiyaçlarının farkına varan, yanıt veren, anlam bulduran bir deneyimin içinde değer kazanab
İzleyenleriniz var mı bilmiyorum ‘’Aaahh Belinda", 37 yıl sonra Netflix ekranlarında tekrar seyirciyle buluştu ve beni kendi dünyasının içine çekti!
Uçuş görevlilerinin sürekli rehberlik sağlayarak ve empati göstererek, bazen endişeli olabilecek durumları daha rahat hale getirmeleri, yolcuların ihtiyaçlarına cevap vermeleri, çalışma ortamındaki liderlerin de ekip arkadaşları için çaba göstermelerini h
Evden çalışmanın avantajlarını tatmış bir kitleyi haftada 3 gün ofise getirirken daha çok “bir arada”lığın gücünden yararlanmak, kurum kültürünü bu anlamda beslemek gerekir.
Suadiye Mahallesi Bağdat Caddesi
No:399/B K:1 D:1
Kadıköy/İstanbul
Formu doldurarak veya
hello@4c1h.com email adresi ile bize ulaşabilirsiniz.